Müzikçi Teoman, siyasetteki son durumlar, göçmenler hakkında konuştu. Müzikçi, “Bu ülkenin eseriyim. Batılı bir eğitimden gelmiş olsam da kendimi bu ülkeye ilişkin hissediyorum. Öbür bir ülkeye ilişkin hissetmiyorum. Ben batı hayranı değilim” tabirlerini kullandı.
‘KENDİMİ POLİTİK BİR FİGÜR OLARAK TANIMLIYORUM’
T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Teoman, Necip Fazıl’ın şiirinden esinlenerek müzik yapacağı haberinin bir ‘trolleme’ olduğunu belirterek, “2023 seçimleri bitmişti, çağdaş yani laik dediğimiz kesim büsbütün bir ümitsizliğe ve teslimiyete düşmüştü. Fakat tıpkı vakitte muhafazakâr kesimde de hiçbir zafer duygusu yoktu. Artık herkesin arbededen sıkıldığı bir anda, ben toplumsal barış için bir şey söylemeyi düşündüm. Bunu söyleyecek bireyler ortasında ben beklenmedik biriydim. Kendim zati beklenmedik şahıstım, söylediğim şey de beklenmedik olsun istedim ve bunun için de Necip Fazıl’ı bilhassa seçtim” dedi.
Teoman kelamlarına şöyle devam etti:
“Kendimi de politik bir figür olarak tanımlıyorum lakin AKP’li yahut CHP’li olarak tanımlamıyorum. Ben kendimi gereksiz bu arbedenin uzlaştırıcısı olarak bir politik yere oturtmak istiyorum.”
‘GENÇLERİN İMAMOĞLU TARAFINA KAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’
Gençlerin bir sonraki seçimde tesirli olacağını söyleyen Teoman, geleceğin başkanının İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu söyleyerek “Geleneğe göreneğe saygılı lakin tıpkı vakitte AKP’li değil, onun zıddında bir yerde duruyor. Öteki değerli bir neden daha var. Rakibi yok. Kim var siyaseten?” dedi.
Teoman, şu sözleri kullandı:
“Ben gençlerin İmamoğlu tarafına kayacağını düşünüyorum. Bunu ben temenni olarak söylemiyorum. Bir sosyoloji mezunu olarak söylüyorum. Bu türlü olduğunu görüyorum. Bir de Özgür Özel’in gelişiyle CHP’nin yavaş yavaş toparlandığını, Kılıçdaroğlu vaktindeki atalet içindeki halinden uzaklaştığını, parti içindeki dişlilerin daha iç içe geçerek çalıştığını görüyorum. Alışılmış uzaktan bu türlü görüyorum. Bunları ispat edemem. Siyasetçi değilim, daima bütün başımı oraya vermiş de değilim. Temenni de değil bunlar. Benim gördüğüm kadarıyla İmamoğlu, geleceğin şu anda gözüken tek lider adayı. Özgür Özel de ona yakın açıklamalar yaptı esasen.”
‘HİÇBİR VAKİT SİYASETTE HİÇBİR YERİN ADAMI OLMAYACAĞIM’
Teoman ayrıyeten bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı tarafından kendisine davet gelmediğini ancak gelirse gidebileceğini tabir etti. Müzikçi, “Gelmedi fakat gelse giderim. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı kim olursa olsun beni bir yere davet ederse, giderim. Ancak ben hiçbir vakit siyasette hiçbir yerin adamı olmayacağım. Ben daha önce cumartesi kahvaltılarına çağrıldım Kürt açılımı devam ederken. O natürel diğer bir şeydi. Ben başörtüsü sorununda de Kürt probleminde da fikirlerimi her vakit söylemiş biriyim esasen. O toplantıya da çağrıldığım için ve Kürt açılımını desteklediğim için gittim” dedi.
Teoman şunları lisana getirdi:
“Bak sana öbür bir şey söyleyeyim. Ahmet Kaya’ya o ödül gecesinde çatal bıçak fırlatıldığı vakit ben Radikal 2’ye bunun büyük bir ayıp olduğunu söylediğim için sonrasında basından ambargo yemiş bir şahısım. Cumartesi Anneleri’nin müziğini söylediğim için de bir sürü yerden fırça yemiş bir şahısım esasen. Lakin ben bunlardan etkilenmem. Ben hakikat bildiğim, vicdanen gerçek olduğunda emin olduğum yerlerde dururum. Her tarafta yer almıyorum. Her vakit yer almıyorum. Etkimin olduğunu bildiğim yerlerde fikrini söyleyen birisiyim. Ve bunu büyük bir siyasi kudretim olduğunu düşündüğüm için değil, beni seven 15-16 yaşındaki çocuk “Ya bu bizim Teoman ne yapıyor?” diye sorduğunda bunları okur ve üzerine düşünürse diye söylüyorum. Bu bana kâfi. Kaç kişinin bunu yapacağı da değerli değil.”
”HER YER ARAP OLDU’ DEMEK IRKÇILIKTIR’
Cihangir’de yaşayan Teoman, Beyoğlu bölgesindeki artan Arap nüfusuna ait sorusuna ise “Benim için “Her yer Arap da oldu” demek ırkçılıktır” diye karşılık verdi.
Teoman’ın cevabı şöyle:
“Orada Norveçli sarışın çocukları görseler ‘harika olmuş’ diyeceklerdi. Suriyeli kara kuruları görünce mahvoluyorlar. Ben hepsini tanıyorum, tam o denli demeseler bile içlerinden geçeni biliyorum. Benim için ‘Her yer Arap da oldu’ demek ırkçılıktır. Türkiye’ye çok göçten doğal ki rahatsızım. Yanlış ve plansız biçimde yapıldı bu işler, hâlâ devam ediyor. Ve bunun dermanı de yok artık. Uzun vakit geçti, o çocuklar artık burada büyüdüler. Onları geri göndermek biraz vicdansızlık olacak. Bir de bu bizdeki Suriyelilerden rahatsız olanların hepsi İngiltere’ye gitmek istiyor, İngiltere’nin Suriyelisi olmak için. Kendine hak gördüğünü diğerine görmüyor.”
SÖYLEŞİNİN TAMAMI
(ALINTI)