İstanbul’un Beşiktaş ilçesindeki Barbaros Cami İmam Hatibi Muhammed Hamdi Kasapoğlu tarafından yapılan “Vahyin Mübarek Kıldığı Özgür Belde Kudüs” isimli ebru, fotoğraf, minyatür ve sınır çalışmalarından oluşan 36 yapıtın her biri için akademisyenler tarafından makale kaleme alındı.
Çoğunluğu tarihçi ve ilahiyatçı akademisyenlerden oluşan 26 profesör ve doçent, eserleri dini ve tarihi açıdan yorumladı.
İstanbul’un Beşiktaş ilçesindeki Barbaros Cami İmam Hatibi, sanatçı Muhammed Hamdi Kasapoğlu, 2018’de başladığı ve 5,5 yıl süren çalışmasında Kudüs’ün kutsiyetini anlatmak istediğini söyledi.
“KUDÜS SEYAHATİ YAPMAYA UĞRAŞ ETTİK”
Kasapoğlu, koleksiyonda Müslümanların haremi olarak bilinen ve Kur’an-ı Kerim‘de yer alan Kudüs’ün yıllardır İsrail tarafından işgal altında olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
“İnsanlığın bugün Gazze’de ve Filistin topraklarında eşi gibisi görülmemiş bir zulme ve vahşete sahne olduğunu görüyoruz. Bütün bu acıları eserlerimizde anlatmaya çaba ettik. O ilahi metinlerden yola çıkarak Miraç hadisesi, Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethedişini, Hz. Ömer’in Kudüs’e girişi ve orada bir hürriyet beldesi inşasını, canını bu davaya feda etmiş Rachel Corrie’yi, Hamas’ın kurucusu Pir Ahmed Yasin, Sultan Abdülhamid Han ve orada gerçekleştirdiği büyük uğraşları üzere birçok mevzuyu bu yapıtlarda ele aldık. Adeta bir Kudüs seyahati yapmaya uğraş ettik.”
Eserlerinde farklı teknikleri bir ortaya getirdiğini aktaran Kasapoğlu, “Eserlerimizde yerde temel ebru tekniğini kullandık. Üzerine minyatür ve sınır sanatını da kullandığımız çalışmalar oldu. Bir kısmında da fotoğraf tekniğini de kullandık. Böylece birçok sanat bir ortaya gelerek bu iletinin taşınmasına vesile olan sanat yapıtlarını oluşturdu.” diye konuştu.
DİYANET VAKFI YAYINLARI TARAFINDAN KİTAPTA TOPLANDI
Yaklaşık 5,5 yıl süren bir çalışma sonucu tamamladığı yapıtlarının 7’sini kendisinin, 3’ünü gazetecilerin yorumladığını, 26 akademisyenin da makaleler yazdığını belirten Kasapoğlu, yapılan tefsirlerin Diyanet Vakfı Yayınları tarafından bir kitapta toplandığını, gelecek günlerde okurlarla buluşturulacağını bildirdi.
Bu çalışmadan ötürü gurur duyduğunu lisana getiren Kasapoğlu, “Her bir yapıta bir akademisyen profesör ve doçent hocalarımızdan aldığımız akademik makaleler yapıtlarımızı tefsir eder bir halde 36 kısımdan oluşan bir editoryal çalışmaya dönüştü. ‘Vahyin Mübarek Kıldığı Özgür Belde Kudüs’ ismini taşıyor. Bu editoryal çalışmanın son 7 kısmını de yazmak bize nasip oldu.” tabirlerini kullandı.
“KUDÜS BİTMEYEN BİR SEVDA”
Kasapoğlu, çalışmasında Kudüs’ün hoşluklarını yansıtmak, kutsiyetini anlatmak ve 100 yıllık işgale ve acıya tercüman olmak istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Kudüs bitmeyen bir sevda, devamlı gayret gerektiren bir yer. Bu öyküler kaybolmasın, yapıtlarımız ileti taşımaya devam etsin diye kalıcı hale getirmek istedik. Yapıtların kendi öyküsü var lakin Kudüs’ü anlatan güçlü kalemler bu yapıtlara eşlik etsin istedik. Kudüs davası uğruna makaleler yazmış, Kudüs’ü anlatmış, bunu kendine dava edinmiş akademisyenlerimize müracaat ettik. Onlar da her bir yapıtımıza uygun formda makale hazırladı. Böylece bu seyahat başladı.”
“İNŞALLAH BEŞERLERLE BULUŞUR”
Kasapoğlu, 6 ay üzere ağır bir müddetin sonunda yapıtın makalelerle buluşmasını sağladıklarını lisana getiren, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 2 ay evvel Diyanet İşleri Başkanlığımızın Ankara’da düzenlediği bir karma stantta Diyanet İşleri Başkanı’mıza bu eserimizi arz ettik. Takdirle karşıladı ve Diyanet Vakfı Yayınları’ndan çıkması konusunda talimat verdi. Hazırlanan yapıtı biz de Başkanlığımıza teslim ettik. Sürecin sonunda inşallah beşerlerle buluşur. Her bir yapıtla, bizim tablolarda anlattığımız makalelerle kitap üzerinden insanlara anlatılır hale gelir. Tıpkı vakitte Kudüs davası için ve bugün yaşananlar için bir vesika özelliği de taşır. Sanat yapıtlarına akademik makalelerin yazıldığı ve kitaba dönüştüğü ben öteki bir eser görmedim. Tahminen bu istikametiyle de dünyada bir birinci olma özelliği taşıyacak.”